Mehmet Hanifi GÜLEL
Dünyada yaşana El Nino hava olayları ve iklim değişikliği kahve gibi yumuşak emtialarının fiyatlarını artırıyor. Türkiye’de kahve fiyatlarının globaldeki artışın yanı sıra dövizin etkisiyle yıl başından bu yana kahve zincirlerinde yüzde 30 artış gösterdi. Büyük boy bir filtre kahvenin ortalama fiyatı 80 liraya yükseldi. Buna rağmen tüketimi her geçen gün artış gösteriyor.
Tüketimdeki artış ithalat rakamlarına yansıyor. Bu yılın ilk iki ayında yüzde 5.9 artışla 16 bin 140 ton kahve ithalatına 67.7 milyon dolar ödendi. Aynı dönemde kahve ihracatı ise yüzde 39.2 artışla 802 tona karşılık, 6.9 milyon dolarlık ihracat yapıldı. 2023 yılında kahve ithalatı yüzde 16.8 artış ile 99 bin 854 tona yükseldi ve 437 milyon dolar ödendi.
Bilinçli tüketici pazarı büyütüyor
Türkiye’de kahve sektörünün gelişimi hızlanarak devam ettiğini belirten Gastronomi Yazarı ve Kahve Danışmanı Cenk R. Girginol, özellikle ekonomideki negatif durum ve alım gücünün düşmesi insanların sosyalleşme anlamında arayışına cevap bulma anlamında kafelere yönlendirdiğini söyledi. Aynı anda kahvenin de çeşitliliği, lezzet kriterlerinin yükselmesi ve zengin menü oluşumlarının tüketimdeki artış nedenleri arasında gösterildiğini kaydeden Girginol, kişi başı tüketimin şu anda 1,5 kilo civarında seyir ettiğini bildirdi.
Buzlu ve soğuk kahveler kahvenin sadece sıcak ve kışın ya da soğukta içilen bir şey olmadığını gösteriyor. Özellikle reçetelerin fazla oluşu ve bizim Türk insanı olarak şekerli ve aromalı lezzetleri seviyor oluşumuz soğuk kahvelerin tüketimini lezzet skalası ile beraber büyütüyor. Girginol, aynı zamanda cold brew veya drip pazarı da kahvenin kalitesinin artması ve kahve severin bilinçli hale gelmesiyle büyüyen bir pazar olduğunu söyledi.
Her şeye gelen zam artışlarından kahvenin de nasibini aldığını belirten Girginol, paketinden çekirdeğine, valfinden etiketine her şeyin dövize bağlı olduğuna dikkat çekti. Bunun yanı sıra genel gider artışları, kargo giderlerinin artışı ve personel maliyetlerinden kira bedellerine kadar tüm kalemlerdeki artışların doğrudan fiyata etki ettiğini anlatan Girginol, yılbaşından bu yana ortalama yüzde 30’lara yaklaştığını bildirdi.
Yatırımlarda üretime dikkat çekiliyor
Halen kahve kavurma ve üretim konusunda çok yeterli olunmadığına değinen Girginol, kahve yatırımlarında üretim alanına yönelmek ve doğru kahve için doğru üretim tesislerinin kurulması gerektiğini ifade etti. Herkesin üretiyor gibi gözüktüğünü ama birçok kişinin private label üretim yaptığını anlatan Girginol, yatırımların şubeler bazında zincirlerde artması tüketimi de artıracağını ve bunun yanındaki alanın üretim olması gerektiğini vurguladı. Tüketimde Türk kahvesinin başı çektiğini aktaran Girginol, ‘’Türk kahvesi önemli bir tüketim yüzdesinin sahibi. İkinci sırada filtre kahveyi görüyoruz. Yapım kolaylığı ve makine ihtiyacının daha ekonomik oluşu ile beraber tat olarak da damak yapımıza uygunluğu bunu beraberinde getiriyor. Sonrası ise cappuccino ve latte gibi sütlü ürünler ve aromalı versiyonlar yer alıyor’’ diye konuştu.
‘’Türkiye, Avrupa’ya kıyasla yatırım yapılabilir seviyede’’
Türkiye pazarına yurt dışından yeni markaların gelmeye devam edeceğini söyleyen Cenk R. Girginol, pazarın halen Avrupa’ya kıyasla yatırım yapılır seviyede olduğuna dikkat çekti. Yerli markaların da kurulacağını vurgu yapan Girginol,‘’Ama bana göre bu işi PR mantığı ile büyütecek şey bizim markalarımızın yurt dışında yer alması. Yerli zincirler ne kadar çok mağazayı yurt dışında açıp Türk lezzetlerinin ve kahvenin üzerine giderse bu pazar da gündemde olur ve yatırıma açık hale gelir. Kahve ve beraberindeki lokum ve baklava gibi lezzetlerimizin birleşik konseptleri bu konuda yeni arayışları destekleyebilir’’ dedi.