Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Deprem yaşandı, olumsuz birçok hadise var, bir taraftan EYT gibi birtakım yeni uygulamalar, ücret artışlarıyla bütçenin çok aşırı açık vereceğine dair tahminler yapılıyordu. Biz de Orta Vadeli Program’da (OVP) bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 6,4 olacak dedik. Gerçekleşme ise bundan da daha iyi oldu; yüzde 5,2 ile kapattık geçen yıl.” dedi.
Yılmaz, beraberinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası’nda iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.
Buradaki konuşmasında OVP’nin çok iyi şekilde uygulandığını ve sonuçlarını da görmeye başladıklarını belirten Yılmaz, özellikle yıl ortasından itibaren enflasyondaki etkilerini de daha belirgin şekilde görmeye başlayacaklarını söyledi.
Hükümetin kurulduğu dönemde, bazı köşe yazarlarının bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 10’un üzerinde olacağını iddia ettiğini anımsatan Yılmaz, “Deprem yaşandı, olumsuz birçok hadise var, bir taraftan EYT gibi birtakım yeni uygulamalar, ücret artışlarıyla bütçenin çok aşırı açık vereceğine dair tahminler yapılıyordu. Biz de Orta Vadeli Program’da, bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 6,4 olacak dedik. Gerçekleşme ise bundan da daha iyi oldu; yüzde 5,2 ile kapattık geçen yıl. Bunun da yüzde 3,6’sı deprem harcamasından geliyor. Onu çıkardığınız zaman bütçe açığımızın milli gelire oranı deprem harcamaları hariç yüzde 1,6.” diye konuştu.
Depremin yükü azaldıkça bütçe ve mali disiplinin geldiği noktanın daha iyi görüleceğini anlatan Yılmaz, Türkiye’nin iyi bir performans sergilediğini, 2025’ten başlayarak çok daha iyi noktaya geleceğini kaydetti.
Yılmaz, Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmak için tüm Türkiye’nin potansiyelinin harekete geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Tüm Türkiye’de belli standartlarda hizmet sunumu bizim temel politikamız oldu. Bunun etkilerinin en iyi görüldüğü illerden bir tanesi de Bingöl diye düşünüyorum. Afetlerden bahsediyoruz. Bingöl de iki fay hattının tam kesiştiği noktada, Kuzey Anadolu fay hattıyla Doğu Anadolu fay hattının. Son 20 yılda Bingöl’deki yapı stokunun yüzde 75’ini dönüştürmüşüz. Şimdi halen yürüyen projelerimiz var. Onlar da gerçekleştiğinde çok daha yükselecek bu rakam.”
“Yıllık etkisi, cari açığı azaltmada 600 milyon dolar”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bir ilde kamu yatırımları özel yatırımlarla bütünlendiğinde asıl istihdam, ihracat ve katma değerin ortaya çıktığına dikkati çekerek, Doğu ve Güneydoğu’da özel yatırımları artırmayı da amaçladıklarının altını çizdi.
OYAK Erdemir’in Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Servi bölgesinde ruhsatlı alanlarının olduğunu, geçen yıllarda demir aramak için sondaj yaptığını anımsatan Yılmaz, bu çalışmalarda 20 milyon olduğu düşünülen demir rezervinin aslında 250-300 milyon ton olduğunun belirlendiğini ve daha da artmasının beklendiğini dile getirdi.
Erdemir’in bu çerçevede ilk aşamada 550 milyon dolarlık yatırım yapma kararı aldığını aktaran Yılmaz, “Devasa bir yatırım gerçekten. Bu daha da artacak. Peletleme tesisi deniyor. Demiri alıp işte böyle bilye gibi küçük küçük hale getirip sonra gönderecekler başka yerlere. Yıllık etkisi, cari açığı azaltmada 600 milyon dolar. Projenin toplam ömrü boyunca 20 milyar dolardan fazla Türkiye’nin ithalatını azaltacak bir proje. Devasa bir şey gerçekten. İnşaatı sırasında 2 bin kişiye iş sağlayacak. Bitince 1000 kişiye sürekli istihdam sağlayacak.” bilgisini paylaştı.
Yılmaz, Bingöl balının Türkiye’nin bu alanda Avrupa’da ilk coğrafi işaret alan ürünü olacağına işaret ederek, kentin balının artık uluslararası bir markaya dönüştüğünü söyledi.
Toplantıda, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Zekeriya Kaya, Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, AK Parti Bingöl milletvekilleri Feyzi Berdibek ve Zeki Korkutata ile Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kadir Çintay da yer aldı.