Geçtiğimiz hafta sizlerle paylaştığımız bir haberimizde, Resmî Gazete’de yayımlanan bir karardan bahsetmiştik. Bu karar, Türkiye’ye ithal edilecek elektrikli otomobiller için çok ciddi tedbirler getiriyordu. Vatandaşın işine yarayacak düzenleme, her önüne gelenin ülkemize elektrikli otomobil ithal etmesini zorlaştırıyordu. Ancak bu karar, otomotiv sektörünü rahatsız etmiş gibi görünüyor.
Gazeteci Emre Özpeynirci, sektörde tartışmaya yol açan düzenlemenin mahkemelik olacağını ileri sürdü. Marka adı vermeyen Özpeynirci’ye göre bazı markalar ülke içinde hukuk mücadelesi verecek. Bazıları ise Dünya Ticaret Örgütü tarafından düzenlenecek etkinliklerde bu konuyu gündeme getirecek.
Düzenleme, Çinli üreticilerin ötesine çıktığı için bu tartışmalar yaşanıyor
Kararın otomotiv sektörünü karıştırmasının nedeni, markanın kökenine bakılmıyor olması. Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemede, Avrupa Birliği ile Serbest Ticaret Anlaşması olan ülkeler dışında kalan ülkelerde üretilen tüm otomobillerin bu kapsama alınması sorun yaratıyor. Mesela Fransız otomobil devi Renault bünyesinde hizmet veren Dacia’nın elektrikli otomobili olan Spring, Çin’de üretildiği için düzenlemeye takılıyor.
Evet, bu karar Togg’u desteklemek için ama…
Resmî Gazete’de yayımlanan kararın Togg’u desteklemek için alındığı aşikâr. Zira düzenleme kapsamında Çin ve Japonya gibi ülkelerde üretim yapan markaların Türkiye’de elektrikli otomobil satabilmeleri için en az 20 servis kurmaları, Türkiye’de temsilci açmaları ve en az 40 personeli olan çağrı merkezi birimi açmaları gerekiyor. Yani markaların, Türkiye’ye büyük yatırımlar yapmaları gerekiyor. Ancak işin bir de tüketici boyutu var.
Elektrikli otomobiller yeni yeni popüler hâle gelmeye başladılar ve tüketiciler, şarj ve servis ağı gibi durumlar nedeniyle bu dönüşüme sıcak bakamıyorlar. Haksız da sayılmazlar. Neticede bugün pek çoğumuz Çinli bir markanın elektrikli otomobilini kullanmak isteriz ancak bu marka Türkiye’de yaygın servis ağı sunamazsa ne olur? Evet, söz konusu düzenleme vatandaşın işine yarıyor ancak Avrupa Birliği ile Serbest Ticaret Anlaşması dışında olan ülkelerde üretilen tüm elektrikli otomobilleri kapsam dahiline alması, markaları çaresiz bırakmış gibi görünüyor.